Fener playoff’lara kalınca benim rüyalar… şaga şaga.
Sevgili arkadaşlar bir süredir üzerine düşündüğüm bir konuyu paylaşmak istiyorum sizlerle. Direnç egzersizleri yapıyorum düzenli olarak. Barfiks çekemiyorum henüz ancak negative pull ups dediğimiz bir şey var alternatif olarak. Bir destek yardımıyla barfiks çekeceğimiz bara zıplayıp kendimizi sanki yukarı çekmişiz gibi yapıp, yavaş yavaş bırakıyoruz. Barfiksin tam tersi yani.
Hamlet ne alaka peki? Şöyle.
Ben bu negative pull ups’ı yaparken, son kısmında da kendimi barfikse asılı bırakıyorum 10-15 saniye kadar. Ve o esnada herkese “to be or not to be” diyorum FALAN. Yok yok. Barda asılı kalıyorum ve farkettiğim şey şu oluyor her seferinde. Kaslarımdaki gücün bitmesinden daha çok, bırakmamı sağlayan şey avuçlarımdaki dayanıksızlık hissi oluyor. Eldiven takıyoruz spor yaparken ama ne yaparsanız yapın, orada daha uzun süre asılı kalmak için parmakların avcunuzdan çıktığı noktaların nasırlaşması gerekiyor. Ve insan vücudunun bu inanılmaz yapısı ŞAKA MIA GERÇEKTEN? Bir yere dokunan hassas bölgemiz hemen kendini korumaya alıyor.
HOCAM HAMLET’E GEL ARTIK AW. Ben Kemal, geliyorum.
Another Day’ın solosuna çalışıyorum 1-2 gündür. Ve yüzük parmağımın nasıl acıdığına, nasıl nasırlaştığına inanamıyorum. Yani o solonun zor kısmını çalmanın tek yolu çok hızlı, çok temiz alternate picking yapmak değilmiş sevgili okurlar… Meğer nasırlaşmamış, yeterince mesai harcamamış parmaklar, o perdeler tam performansla basamıyorlarmış. Dokundukları anda “yok olmicak” sinyali yolluyorlarmış zihne ve kaslarında enerji olmasına rağmen kendini barfiksten salan kişi gibi bırakıveriyorlarmış çalmayı. Şimdi bu nasırlaşma etabı biraz acı veriyor ama ortaya yepyeni bir yetenek, yepyeni bir “şey” çıkıyor, doğuyor adeta. Doğum da çok acı veren bir şey ama sonunda bir birey çıkıyor ya hani (ay benim metaforlar cidden ya)
HAMLET’E GELDİK.
Hamlet, Horatio ile beraber Ophelia’nın mezarını kazan mezarcının yanına gittiğinde, adamın türkü söyleyerek mezar kazıyor olduğunu görüp, yadırgayıp Horatio’ya şunu söylüyor;
"Adama bak, hiç saygısı yok. Hem mezar kazıyor, hem şarkı söylüyor."
Bunun üzerine Horatio şu yanıtı veriyor Hamlet’e;
"Alışmış artık. Aynı işi yapa yapa etkilenmez olmuş."
Hamlet ise şu karşılığı veriyor ve bir süredir zaten üzerine düşünüyor olduğum bu konsepti suratıma vurup, bu yazıyı yazmamı sağlıyor;
"Gerçekten öyle. Az kullanılan el daha duyarlı oluyor."
Daha az kullanılan el, daha duyarlı oluyor. Yani sen GYM’de kendini indirip kaldırırken, gitar çalışırken yaşadığın şeyi tut; Şeyh Pîr’in eserinden gör, al buraya yaz… Cık cık cık.
Ellerimizi, zihnimizi, irademizi kullanalım sevgili arkadaşlar. Bu zor coğrafyada, bu zor yaşamda derimizi biraz kalınlaştırmamız gerekiyor.
Yarın görüşmek üzere.