Nick Johnston

yazar:

kategori:

Merhaba sevgili okurlar. Bu haftaya Nick Johnston ile başlamak istedim. Bilmeyenler için hemen şu harika şarkısını ekliyorum, dinleyerek okursunuz belki.

Aynı isimdeki albümü, ilk albümü aynı zamanda. Nick Johnston’un dinlerken hemen bir “derli topluluk” çarpıyor insanın kulağına. Gitar müziği denince genelde akla ilk gelen “bakın ben neler yapabiliyorum” karmaşasından çok, herkesi yakalayabilecek bir melodik hat veriyor bize. Onu takip ederek şarkıda ilerleyince “bakın ben de bunları yapıyorum, derdimi bu hızda da anlatabiliyorum” noktasına da geliyoruz evet. Ama oraya gelene kadar bize öyle güzel bir hikaye anlatıyor ki; zirveye tırmanışımızdan da, oradan inişimizden de zevk aldırıyor sağolsun.

Bunun aksini yapan gitarcılara dair olumsuz bir şey değil bu söylediğim. Kontrast yaratmaya çalışıyorum sevgili okurlar anlatırken. Malmsteen bir dönem müziği yapıyor örneğin, Paul Gilbert de öyle. Nick Johnston ise kendi döneminin en iyi temsilcilerinden.

Hikaye anlatıcılığında çok ileri seviyelere gelmiş bir besteci kendisi. Piyanoyla açılan şarkıları da var, altere akorlarla biten şarkıları da. Kendine has muazzam tekniğiyle birleşince bu anlatım tarzı, ortaya benzersiz bir müzik çıkıyor. Tüm albümlerini tüm gitarcı arkadaşlar için öneriyorum.

Aynı zamanda iyi de bir eğitmen. Homework adını verdiği bir gitar topluluğu var kendisinin. Başta kendi web sitesi üzerindeydi, şimdi patreon’da. Her hafta yeni ödevler, lickler veriyor, backing trackler üzerine çalınıyor, feedback veriyor katılanlara vs. Ben de bir dönem müridiydim, yakın zamanda tekrar olacağım vakit bulabilirsem.

Kendisi hem müziği, hem yaşamı, hem disiplini ve istikrarıyla bizler için daima güzel bir örnek. Bir kaç öğrencimle bir kaç şarkısını çalıştık, analiz ettik. Bu yolla armoniye bakışını da biraz iredelemiş olduk. Sizlere de aynını öneririm sevgili arkadaşlar.

Yarın görüşmek üzere.